Temsili bir araştırma ile yorumu yine size bırakalım.

Pireleri 30 cm derinlikli cam bir kabın içine yerleştirip üstünü kapatmışlar. Alttan da vermişler ateşi. Pireler her sıçradığında tavana vurup geri düşmüşler. Tabi bu döngü bir süre devam etmiş. Deneyin ikinci aşaması olarak yine aynı kabın içine konmuş pireler fakat bu sefer üstü açık. Yine alttan ateşi hissettikçe zıplamaya başlamış zıpırlar ama o da ne! Hepsi aynı şekilde sadece 30 cm zıplıyor.

Zaten hatalarından ve başarısızlıklarından öğrenenler de graham bell, edison falan oluyor.

Örnekler çoğaltılabilir. Tarihte yaşamış kişiler ve olaylar bu tezin aksini kanıtlamış örneklerle doludur.

Sözlük formatında açılmış goodreads benzeri bir oluşum.

Başlıkları kitap, film, dizi, müzik olarak ayrıştırıp, kategorilere göre düzenlemişler. Ayrıca kitabın yazarı, kapağı, filmin yönetmeni, fragmanı gibi unsurları da başlığa eklemişler. Güzel bir oluşum olmuş.

Uzun süreceğini sanmıyorum, kimseyi de tanımıyorum bu oluşumdan ama mantığı hoşuma gitti ve buradaki aynı nick ile kratter Olarak orada da yazıyorum. Bir database oluşturulabilir. Çünkü kategorizasyonu güzel.

Yazar alımında bir kısıtlama yok sanırım, ben hemen yazmaya başladım. Çok az interaktif kullanıcısı var, döngü şuan sağlanmıyor. Ben de okudum, çok film izlerim, dizilerin hepsini bilirim, müziklerimi siz de dinleyin derseniz bunları paylaşabilirim diye düşünüyorsanız, gelin katkı yapın siz de, tavsiye ederim.

http://www.youreads.net

çok merak ettiğim bir eski dost.

çok fazla sözlükle haşır neşir olan birisi değilim. yazar çıkarım, ara ara da girer sadece neler yazılmış diye okurum.

bu arkadaş gerçekten ortak düşünceler paylaştığımız ve güzel dialog kurduğum bir yazardı. uzun bi sohbetten aylar sonra tekrar bi sohbet başladı. güzel bir dialog olacak dedi sorusunu sordu. cevabını gönderdim ancak o gün bugün ne bir entrysi, ne bir mesajı ne de bir faaliyeti olmadı.

dün geçmiş mesajlarımı okurken farkettim, arkadaşın profiline baktım. sonra da derin düşüncelere daldım. hakikaten ne oldu acaba bu yazar arkadaşa, hala yaşıyor mu? acaba başına bir şey mi geldi!

belki de öldü, belki de hayata küstü, yanlız kaldı, yok olmak istedi vs. vs.

insan hayatını kısacık sorguladım o esnada, bir gün evvel konuştuğumuz, iletişim içinde olduğumuz birisi birden yok oluverdi. batan her güneşin tekrar doğacağı bilinir ancak,sanki sonsuzluğa batıverdi gibi gitti.

umarım iyidir, mutludur, huzurludur!

tarafını belli etmektir. Söylediğin sözlerle eylemlerinin örtüşmesi demektir. Iyi bir şeydir. Barajı geç+n 4 parti de dik ala şerefsiz benim gözümde. Oy attığım parti yüzde 1'i bile bulmuyor ancak ben özgür irademle görüşlerimi yansıtan partiye oy attığım için vicdanım rahat oluyor. Bi nevi omurga meselesi.

'maymundan gelmediğimiz doğru, ancak maymuna gittiğimiz bir gerçek'

yaşar usta.

Karıncayı bile incitmeyip, çekip vuran yaşar usta.

evde tutulan yüzde elliden hesaplanası istatistik.

insanın ağzından çıkan her kelimenin ne kadar dikkatli seçmesi gerektiğini gösteren hadise. çünkü insan konuştuklarıyla var olur. bir kelime bir hayatı bile değiştirebilir.

"söylediklerinize dikkat edin düsüncelere dönüsür...
düsüncelerinize dikkat edin duygulariniza dönüsür...
duygulariniza dikkat edin davranislariniza dönüsür...
davranislariniza dikkat edin aliskanliklariniza dönüsür...
aliskanliklariniza dikkat edin degerlerinize dönüsür...
degerlerinize dikkat edin karakterinize dönüsür...
karakterinize dikkat edin kaderinize dönüsür..."

gandhi.

toplu ölüme delalet olabilir. her an mısır ve suriyeden savaş haberi beklemekteyim.

(bkz: ramsey dur allahını seversen zaten ortalık karışık)

daha evvel avusturya ile gerçekleştirdiğim eylem. hiç bir zor yanı yok. eğer iyi bir ingilizce ve almancanız varsa çok daha kolay gelebilir size. ders geçmek tamamen proje hazırlamaya dayalı. iyi bir proje gurubu ile pek ala halleidlebilecek bir şey. tabi orada yaşamak ne kadar güzel olsa da bir bedeli var. benim için bu bedel güneşsizlik idi. sen antalyalı adamı koyarsan avusturya gibi bir memlekete adam donar tabi.

sosal medyanın kalitesiz olma yolunda ilerleyişine ortak olmuş interaktif platform.

ulan bir şey trent olduğu zaman neden herkes o trendi kovalamak zorunda?

sosyal medyada yalan gırla gidiyor, olduğundan farklı görünmeler, kalitesizlik falan. şimdi de sözlükler. adam kaliteli yazıyor kimse siklemiyor, emek veriyor kimse siklemiyor, bi fikir beyan etmeye çalışıyor o zaman sikleyenler de hakaret falan fisan.

sözlükler kalitesizliğin prim yaptığı yerler olmuş. uludağ sözlük de öyle. trollsen daha ne istersin. eminim ki bugün trollük yapan bir sürü yazar başlangıçta temiz bir hevesle gelmiştir buralara. baktılar ki bu işin ekmeği yok ver anam trollük.

tiksindim resmen. bi de sosyal medyanın gücü demiyor mu bu yazarlar, hatta ben de dahil biz yazarlar, kendimden de ytiksindim.

hergün sol framede gördüğüm başlık gibi; kızların piç erkekleri tercih etmesi minvalinde; sözlükçüler de troll yazarları tercih ediyor. diğerleri günlük niyetine kullanıyor. kendi yazıp kendi okuyor.

ilk defa nick altı yazdığım yazar.

sözlükte varlkığı yokluğu belli olmayan yazarlardan birisiyim. tbiri caizse siklenmeyen yazar konumu. fakat bu adamın evrilişine şahit olmak beni üzdü.

bundan daha bir sene evvel iyi yazmak için, güzel yazmak için çırpınan ve hakikaten emek veren bir yazardı bu arkadaş. tabi o zamanlar o da 'siklenmeyen yazar' konumundaydı. en azından şimdiki kadar gündemde değildi. sonra ne hikmetse troll olmayı seçmiş. resmen kötü yola düşmüş.

niyeti nedir ne değildir bilemem. eskiden bayağı sevdiğim bi yazarı bu şekilde troll olarak görmek beni üzdü. demekki sözlük ya da genel olarak sosyal medya denilen hadise çok kalitesiz bir yer. baksanıza prim yapmak için bile kalitesizliğin dik alası olmanız, troll olmanız gerekli.

alınmasın dediklerimden bu yazar kardeşimiz ama keşke troll olmasaydın. ben senin emek verip yazdığın entryleri okur, beğenirdim. keşke öyle devam etseydin.

ayrılık yıkar geçer, yaşarken ölü gibi hissetmenize neden olur. kabullenemezsiniz. biryerlerde çok sevdiğin yaşıyordur ama sen onu göremiyorsun, dokunamıyorsun, ne yaptığını deli gibi merak ediyorsun ama bilemiyorsun. belki başka birileriyle o keyif içindedir, daha çok kafayı yiyorsun. bütün umutlarını bir çöp gibi bitirir ve atar.

ölüm ise bir kesinliktir. en azından gidip ağlayabileceğiniz bir mezar taşı vardır. gittiği yeri bilirsiniz, kabullenirsiniz. inançlı bir insansanız ve sevdiğinize sadıksanız sonsuz hayatta onunla buluşmayı, dünyada geçiremediğiniz güzel anları sonsuzlukta beraber yaşamayı umut eder ve mutlu olursunuz. tekrar buluşacağınızı umut edersiniz.

bu açıdan bakıldığında ayrılık ölümden daha zordur. düşünsenize en sevdiğiniz sizden ayrılıyor. o kadar zaman geçirdiğiniz, müthiş duyguları yaşadığınız kişi bir an da gidiveriyor ve bir daha görüşmüyorsunuz. dünyada katlanılması en zor şey. tabi bunun için hakkatten hakkıyla sevmek gerekli. sözüm hakketten sevenlere.

ölüm allahın emri de şu ayrılık olmasaydı diyen de aslında buna binaen söylemiştir bu sözü. ayrılığın katlanılmaz acısının ölümden bile daha zor geldiğini anlamıştır da ondan söylemiştir.

ayrılık zor. gönlümün yükü çok ağır geliyor taşıyamıyorum. düşünsenize ölümden sonra bile kavuşamayacağım. bunu bilmek bile zaten dünyayı size çok zor bir mekan haline getiriyor.

son sezonunu hiç izlemesem de en sevdiğim diziydi. yayından kaldırılmış mı kendisi mi olayı bitirmiş bilmiyorum mevzuyu tam olarak.

fakat erdal bakkalın yıkılırken kepçeyle falan bir resmini gördüm. 'kahrolsun bağzı kanallar' yazıyordu. tabi resme bakar bakmaz fake olduğu, fotoşop olduğu anlaşılıyor. anlamak zor değil zaten bir çoğunuz da biliyorsunuz. ama facebookta ve twitter de öyle şeyler gördüm ki insanlar gerçekten yıkılıyor zannetmiş hemen galeyane gelmiş.

o manzarayı gördükten sonra diyorum ki sizin zaten zekanız bu diziyi izlemeye elverişli değilmiş. kaldırıldığı iyi olmuş (!)

bugün fake resimle galeyana gelen, yarın ne yapar ki?

yine de oyunculukların 10 numara olduğu, samimi, içten güzel bir diziydi l-m. seveni çoktur. iki sezon boyunca çok vaktimi ayırdım izlemek için ve hakkım helal olsun. iyi bilirdik (!)

mısırdaki katliama da karşı olan çarşının tribün pankartıdır.

bütün dünyanın sessiz kaldığı vahşete ve katliama çarşı sessiz kalmamıştır. gerekli mesajları 'tribünlerde siyasi sloganların yasak olduğu' bir zamanda herkesin gözüne sokarcasına vermiştir.

bazen benim yaptığım eylemdir. fakat sebebi yanlızlık falan değil.

not almak istediğim bi şey olduğu zaman, ne bileyim güzel bi söz ya da radyoda duyduğum ve beğendiğim bi şarkı gibi nedenlerden dolayı hemen çıkartıp whatsappa yazıp kendime mesaj atıyorum. müsait bi anımda da açıp bakıyorum. şarkıyı indireceksem indiriyorum ya da not ettiğim olaya bakıyorum.

bu whatsapp çok şahane dostum!*

'anlamıyor musun, geri zekalı mısın, bitti!

bu mesajdan sonra zaten sildim whatsappı, hatta telefonu bile kapattım.

(bkz: sevgiliden gelen son mesaj)

zall'ın hep erkek çocuğu olacağını düşünenlerin yazdığı başlık

(bkz: ya kız olursa)
(bkz: evlat)

(bkz: zalım kız)

yine şahana bir murat menteş eseri olan ruhi mücerret adlı kitabın içinde geçen şarkılardan oluşturulmuş bir listedir.

içinde müthiş parçalar barındırır. özel tavsiye olarak summer wine, in the year 2525 ve jolene isimli şarkıları sayabilirim.
şuradan indirilebilir;

https://mega.co.nz/#!U1hn...fJO1rNM74nkKa93jrb0aW6HhA

yok indirmeyeyim, sadece dinlesem de olur diyenler için;

http://www.youtube.com/wa...vRqu4E6BCJo0ggpMCY5W3iwsy-

summer wine: http://www.youtube.com/wa...vRqu4E6BCJo0ggpMCY5W3iwsy-
indian rezervation: http://www.youtube.com/watch?v=clux1gLimUo&list=PLguupshvRqu4E6BCJo0ggpMCY5W3iwsy-
ayrılık günü: http://www.youtube.com/watch?v=clux1gLimUo&list=PLguupshvRqu4E6BCJo0ggpMCY5W3iwsy-
ana baashaq el bahr: http://www.youtube.com/watch?v=clux1gLimUo&list=PLguupshvRqu4E6BCJo0ggpMCY5W3iwsy-
hangimiz sevmedik: http://www.youtube.com/wa...vRqu4E6BCJo0ggpMCY5W3iwsy-
beat the devil's tattoo: http://www.youtube.com/wa...vRqu4E6BCJo0ggpMCY5W3iwsy-
song of the dervish: http://www.youtube.com/watch?v=dFYLx5cE2ek&list=PLguupshvRqu4E6BCJo0ggpMCY5W3iwsy-
in the year 2525: http://www.youtube.com/wa...vRqu4E6BCJo0ggpMCY5W3iwsy-
kaderimin oyunu: http://www.youtube.com/wa...vRqu4E6BCJo0ggpMCY5W3iwsy-
öldürecekler beni: http://www.youtube.com/watch?v=kiPg5VD90Gs&list=PLguupshvRqu4E6BCJo0ggpMCY5W3iwsy-
the rise of the sodom gomora: http://www.youtube.com/wa...vRqu4E6BCJo0ggpMCY5W3iwsy-
jolene: http://www.youtube.com/wa...vRqu4E6BCJo0ggpMCY5W3iwsy-
my favourive game: http://www.youtube.com/wa...vRqu4E6BCJo0ggpMCY5W3iwsy-

okurken büyük keyif alınan bir kitabın müziklerini dinlerken de keyif alacağınızı umarak.
(bkz: amme hizmeti)

en çok konuşan çocuğa sonraki gün pasta börek getirtmesi.